Ana içeriğe atla

Son 10 yilda gelisen ulkeler kategorisinde en cok deger kaybeden para birimi Türk Lirası.

Resim

 Dolar ve Euro kurundaki 1 kuruşluk artış, Türkiye’nin toplam dış borcunun TL karşılığını 4.3 milyar lira yükseltirken, bu meblağ 1 milyon 757 bin asgari ücretlinin 1 aylık maaşından daha fazla tutara karşılık geliyor.

Döviz kurunda yaşanan hızlı artış yüklü dış borçlar nedeniyle ülke kaynaklarının daha fazla yurtdışına akmasına yol açıyor.

Sözcü'den Erdoğan Süzer'in Hazine ve Maliye Bakanlığı verileri üzerinden yaptığı hesaplamalara göre, döviz kurunun sadece 1 kuruş yükselmesi Türkiye'nin brüt dış borcunun TL karşılığını 4 milyar 310 milyon TL birden artırıyor. Çoğu kişinin yolda bulsa dönüp bakmayacağı 1 kuruşun döviz kuru üzerinden ülke ekonomisinde yol açtığı bu kayıp, 1 milyon 757 bin asgari ücretlinin bir aylık maaşına karşılık geliyor. Üstelik kurlar öyle 1-2 kuruş değil, 20-30 kuruş birden yükseliyor.

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ÖZEL: DOLAR KURUNDAKİ ARTIŞ DIŞ BORCU ARTIRIYOR


-“İŞÇİ, MEMUR, EMEKLİ DOLARLA MAAŞ ALMIYOR AMA KÖPRÜLERİ YAPANLAR PARAYI DOLARLA ALIYOR

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın bir televizyon programındaki açıklamalarına ilişkin olarak, “Damat Albayrak’ın bilmediği bir şey var. Dolar arttıkça, hayat pahalanıyor, garip gureba, fakir fukara zorluk çekiyor. Dolar arttıkça, gelir seviyesi düşük olanlar, fakirler, esnaflar, memurlar, çiftçiler zorluk çekiyor. Hiçbirisinin geliri dolarla değil ama tüm giderlerini dolar belirliyor. Dolar kurundaki 10 kuruşluk artış, Türkiye’nin toplam dış borcunu 47 milyar dolar artırıyor” dedi.

Resim

DÖVİZDEKİ ARTIŞ TÜRKİYE’NİN BORCUNU ARTIRIYOR

“Damat Albayrak’ın bilmediği bir şey var. Dolar arttıkça, hayat pahalanıyor, garip gureba, fakir fukara zorluk çekiyor. Dolar arttıkça, gelir seviyesi düşük olanlar, fakirler, esnaflar, memurlar, çiftçiler zorluk çekiyor. Hiçbirisinin geliri dolarla değil ama tüm giderlerini dolar belirliyor. Doların her 10 kuruşluk artışı, mega projelere verilen döviz garantileri nedeniyle Türkiye’nin TL cinsinden borcunu 14,6 milyar TL artırıyor. Dolar kurundaki 10 kuruşluk artış, Türkiye’nin toplam dış borcunu 47 milyar dolar artırıyor. Yumurta küfesi damat beyin sırtında değil. Damat bey konuşuyor, gülüyor, dalga geçiyor ama bu yükü Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları çekiyor, zenginleri değil, yoksulları, memurları çekiyor. İşçi, memur, emekli dolarla maaş almıyor ama köprüleri yapanlar parayı dolarla alıyorlar, tünel yapanlar geçişten parayı dolarla alıyor, şehir hastanelerini yapanlar yıllarca dolar üzerinden para alacaklar. Pandemi başlarken Genel Başkanımız çağrıda bulunmuştu. Dolar cinsinden Hazine taahhütlerini TL’ye çevirin, sabitleyin, 1 sene de ödemeyin diye. Şimdi düşünün bakalım, bizim bu önerimizi yapsaydınız, Türkiye böyle bir krizi yaşıyor olur muydu?

BU SENE DOLAR YÜZDE 30 FIRLADI

Ne diyor Berat Albayrak, ‘BMW pahalandı, Mercedes pahalandı, buna üzülüyorlar’. Vatandaşın BMW, Mercedes’i gördüğü, bindiği mi var. Onlara binen kibirli damat sensin. Vatandaşla alay etmeyi, kendi içinde yaşadığın lüksü sanki vatandaş yaşıyormuş gibi ifadeler kullanmayı bırak. 

Resim

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OECD Ülkeleri ve Türkiye’nin Sağlık Sistemleri, Sağlık Harcamaları ve Sağlık Göstergeleri Karşılaştırması

Koronavirüs salgınının merkezi haline gelen Batı ülkelerinin sağlık sistemleri bu krize ne kadar hazırlıklı? Çoğu ülkenin yeni tip koronavirüsün yol açtığı Covid-19 hastalığı ile mücadele yöntemi, sağlık sistemi kapasitelerini aşmayacak şekilde vakaları kontrol altına almak. Özellikle Çin'den sonra epideminin merkezi haline gelen Avrupa ülkeleri ve ABD, virüsle mücadele açısından sıkı sosyal mesafe önlemleri alarak vatandaşlarını evde kalmaları konusunda uyarıyor. İtalya, İspanya ve Fransa gibi kimi ülkeler çok daha katı uygulamalara giderek sokağa çıkmayı belirli şartlara ve koşullara bağladı. Böylece koronavirüsün riskli gruplara ulaşması engellenerek ülkelerin sağlık sistemlerinin kapasitelerinin aşılmaması hedefleniyor. Bilim dünyasının ve uzmanların 'eğriyi düzleştirin' çağrılarının nedeni de bu. Dünyanın sağlık sistemleri en verimli ülkeleri! Türkiye listede... Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) dev bir çalışma sonrası hazırladığı liste tartı

TÜİK Başkanlığı’na Emine Erdoğan’ın özel kalem müdürünün eşi atandı!!!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanlığı’na, Başkan Yardımcısı Muhammed Cahit Şirin vekaleten atandı. Şirin, Emine Erdoğan’ın özel kalem müdürü olan Elif Esen ile evli. TÜİK’ten yapılan duyuruya göre, Kurumun Başkan Vekili Yinal Yağan, Sümer Holding’e Genel Müdür olarak atanırken, Başkan Yardımcısı Muhammed Cahit Şirin ise TÜİK Başkanlığı’na vekaleten getirildi. Muhammet Cahit Şirin, KADEM’de yönetim kurulu üyesi olarak çalışan daha sonra Emine Erdoğan’ın özel kalem müdürü olan Elif Esen’le evli. Muhammet Cahit Şirin ve Elif Esen’in düğünlerinin şahitliğini Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan yapmıştı. MUHAMMED CAHİT ŞİRİN KİMDİR? 1984 yılında İstanbul’da doğan Muhammed Cahit Şirin; ilk, orta ve lise eğitimini Konya’da tamamladı. Şirin, Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra Ford, BP, Abbott gibi uluslararası firmalarda uzman ve yöneticilik pozisyonlarında görev yaptı. 2018 yılında Türkiye İstatistik Kurumu’nda göreve baslayan Muhammed Cahit

Sağlıkta şiddet yasa teklifinin görüşülmesi önerisi AKP-MHP oylarıyla reddedildi!!!!

Sağlıkta şiddet yasa teklifinin görüşülmesi önerisi AKP-MHP oylarıyla reddedildi CHP Milletvekili Ali Şeker'in, sağlıkta şiddeti önlemeye dair yasa teklifinin görüşülmesi teklifi, Meclisteki AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, sağlıkta şiddeti önlemeye dair yasanın bir an önce çıkarılması için  TBMM 'de görüşmelere başlanmasını istedi. Şeker’in bu önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda söz alan ve kürsüye doktor önlüğü ile çıkan Ali Şeker, "Vekil kimliğimle değil hekim kimliğimle konuşacağım. Sağlıkta şiddet yasası çıkana kadar da bu mikrofonda kalsın önlüğümüz” dedi. "SAĞLIKÇILARI ÜÇ GÜN ALKIŞLADIK AMA SONRA..." Milletvekili Ali Şeker, konuşmasında “Üç gün sağlıkçıları alkışladık ama sonrası üç nokta, boşluk. Eğer biz Meclis olarak bu sağlıkta şiddet yasasını çıkartmayacaksak ne farkımız kaldı? Sadece alkış yetmez