Ana içeriğe atla

Son 10 yılda Katarlılara neler satıldı?

 


AVM’ler, fabrikalar, kanallar, oteller, araziler

Katar Emiri'nin Türkiye ziyaretinde imzalanan 10 anlaşmanın ardından Katar'ın Türkiye yatırımları merak konusu oldu. Peki Katar son 10 yılda, Türkiye'den ne aldı? Hangi markalar, AVM'ler, fabrikalar Katar'ın ya da Katar ortaklığında?

AKP iktidarının son yıllarda ticari ve siyasi ilişkilerde yakınlaşıp "kardeş ülke" ilan ettiği Katar, son olarak geçtiğimiz günlerde Türkiye ile 10 ayrı anlaşmaya daha imza attı. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, "Kardeşim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile başarılı bir görüşme turu gerçekleştirdim" diyerek tamamladığı "Yüksek Stratejik Komite" toplantısından 10 anlaşma ile ayrıldı.

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed el-Sani'nin annesi Şeyha Moza bint Nasır el-Missned, Türkiye'de şirket kurup İstanbul Arnavutköy'de 44 dönüm arazi satın aldı. Şeyha Moza, Triple M Gayrimenkul Turizm Ticaret Anonim Şirketi'ni 8 Kasım 2018 günü 100 bin lira sermaye ile Arnavutköy'de kurdu. 100 bin paya bölünen şirket hisselerinin yüzde 45,45'ini Şeyha Moza alırken, eski Katar Başbakan Yardımcısı Abdullah bin Hamad el-Attiyah'ın eşi olan Munira bint Nasır el-Misnad yüzde 31,82'sini, Shanna Nasır el-Misned ise yüzde 22,73'ünü aldı.

Şirket kurulduktan 1,5 ay sonra Kanal İstanbul güzergahında yer alan 44 bin 702 metrekare araziyi satın aldı. Arazi, imar planlarında ‘tarla’ olarak görünüyordu.



Aradan iki yıl geçti. Çevre ve Şehirlik Bakanlığı'nın hazırladığı yeni planlarda Katar Emiri'nin annesinin şirketinin satın aldığı arazi yapılaşmaya açıldı. Bir anda arsanın fiyatı beşe katlandı. Şirketin arsayı 12-13 milyon lira bedelle satın almış olabileceği tahmin ediliyor. Şu anda satışa çıkarsa 40-50 milyon karda.


Koskoca Katar emirinin annesi, arsaya çadır koyacak hali yok ya. Alacak satacak, ufak tefek karlar elde edecek. Garantili kazanç, kim ne diyecek?



Satışın Emir’in annesine satıldığının duyulmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi CHP'li Nadir Ataman, “İmar planlarında tarla olarak görünen araziler hangi bedelle kimlere satıldı? Aracılar, komisyoncular kimlerdi? Araziler için plan tadilatı sözü verildi mi? Bu soruların cevabı verilmesi gerekiyor” demişti. Tabii ki cevabı verilmedi. Hatta satışı eleştiren İBB’nin yeni belediye başkanı “sen işine bak” diye azarlandı.


AKP’nin bu satışı ne kadar önemsediğinin işareti ise Tayyip Erdoğan’dan geldi. Erdoğan, olayın yadırganmasını çok yadırgamıştı. Şöyle dedi: “Kanal İstanbul’la ilgili bir defa çok çirkin olan şey şu; Katar Emirinin annesinin gelip buradan yer alması vesaire... Bunu söyleyen insanlara sormak lazım; ‘Devletten hangi desteği alarak böyle bir yeri almış?’ Bu dedikoduları duydum. Katar Emirinin annesinin ülkemizden gayrimenkul satın almasına mani yasal olarak herhangi bir şey söz konusu mu?”


Herhangi bir yasal engel yok tabii. Hem olsa ne olacak? Bir emirle bütün mahkemelerin hareke geçtiği yerde gariban yasanın hükmü mü olur?


Emine hanımın kankası 


Araziyi tarla olarak kapatan Şeyha Moza Emine Harım’ın çok yakın arkadaşı. Birlikte Suriyeli göçmen kampı gezip gözyaşı bile dökmüşlükleri var. Fakat Moza Hanım Emine Hanım gibi mütevazı değil. Hatta hiç değil. Dolabında 4 bin Christian Louboutin'i olduğunu gururla söyleyen, Londra'da üç binayı birleştirerek 'saray yapma' projesine onay verilmediği için isyan eden bir şahsiyet Moza Hanım. Halbuki Emine Hanım’ın sıradan çantası bile hala konuşuluyor!


Şeyha Moza’nın ışıltılı yaşam öyküsü şöyle...


Bazı Batılı gazetelere göre “Sadece ülkesinin değil, dünyanın ‘first lady'si olabilecek kabiliyette bir sosyete şahsiyeti. WikiLeaks belgelerine göre "Katarlıların gözünde, hayatlarını iyiye doğru değiştiren bir film yıldızı." Hitchcock filminin yıldızı olabilecek seviyede zarafeti, asil bir zenginlikle birleştirmeyi başarmış. “Asil zenginlik” nasıl oluyorsa? Petrol kuyularına bir gönderme olabilir, bilemiyoruz!!!



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OECD Ülkeleri ve Türkiye’nin Sağlık Sistemleri, Sağlık Harcamaları ve Sağlık Göstergeleri Karşılaştırması

Koronavirüs salgınının merkezi haline gelen Batı ülkelerinin sağlık sistemleri bu krize ne kadar hazırlıklı? Çoğu ülkenin yeni tip koronavirüsün yol açtığı Covid-19 hastalığı ile mücadele yöntemi, sağlık sistemi kapasitelerini aşmayacak şekilde vakaları kontrol altına almak. Özellikle Çin'den sonra epideminin merkezi haline gelen Avrupa ülkeleri ve ABD, virüsle mücadele açısından sıkı sosyal mesafe önlemleri alarak vatandaşlarını evde kalmaları konusunda uyarıyor. İtalya, İspanya ve Fransa gibi kimi ülkeler çok daha katı uygulamalara giderek sokağa çıkmayı belirli şartlara ve koşullara bağladı. Böylece koronavirüsün riskli gruplara ulaşması engellenerek ülkelerin sağlık sistemlerinin kapasitelerinin aşılmaması hedefleniyor. Bilim dünyasının ve uzmanların 'eğriyi düzleştirin' çağrılarının nedeni de bu. Dünyanın sağlık sistemleri en verimli ülkeleri! Türkiye listede... Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) dev bir çalışma sonrası hazırladığı liste tartı

TÜİK Başkanlığı’na Emine Erdoğan’ın özel kalem müdürünün eşi atandı!!!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanlığı’na, Başkan Yardımcısı Muhammed Cahit Şirin vekaleten atandı. Şirin, Emine Erdoğan’ın özel kalem müdürü olan Elif Esen ile evli. TÜİK’ten yapılan duyuruya göre, Kurumun Başkan Vekili Yinal Yağan, Sümer Holding’e Genel Müdür olarak atanırken, Başkan Yardımcısı Muhammed Cahit Şirin ise TÜİK Başkanlığı’na vekaleten getirildi. Muhammet Cahit Şirin, KADEM’de yönetim kurulu üyesi olarak çalışan daha sonra Emine Erdoğan’ın özel kalem müdürü olan Elif Esen’le evli. Muhammet Cahit Şirin ve Elif Esen’in düğünlerinin şahitliğini Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan yapmıştı. MUHAMMED CAHİT ŞİRİN KİMDİR? 1984 yılında İstanbul’da doğan Muhammed Cahit Şirin; ilk, orta ve lise eğitimini Konya’da tamamladı. Şirin, Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra Ford, BP, Abbott gibi uluslararası firmalarda uzman ve yöneticilik pozisyonlarında görev yaptı. 2018 yılında Türkiye İstatistik Kurumu’nda göreve baslayan Muhammed Cahit

Sağlıkta şiddet yasa teklifinin görüşülmesi önerisi AKP-MHP oylarıyla reddedildi!!!!

Sağlıkta şiddet yasa teklifinin görüşülmesi önerisi AKP-MHP oylarıyla reddedildi CHP Milletvekili Ali Şeker'in, sağlıkta şiddeti önlemeye dair yasa teklifinin görüşülmesi teklifi, Meclisteki AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, sağlıkta şiddeti önlemeye dair yasanın bir an önce çıkarılması için  TBMM 'de görüşmelere başlanmasını istedi. Şeker’in bu önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda söz alan ve kürsüye doktor önlüğü ile çıkan Ali Şeker, "Vekil kimliğimle değil hekim kimliğimle konuşacağım. Sağlıkta şiddet yasası çıkana kadar da bu mikrofonda kalsın önlüğümüz” dedi. "SAĞLIKÇILARI ÜÇ GÜN ALKIŞLADIK AMA SONRA..." Milletvekili Ali Şeker, konuşmasında “Üç gün sağlıkçıları alkışladık ama sonrası üç nokta, boşluk. Eğer biz Meclis olarak bu sağlıkta şiddet yasasını çıkartmayacaksak ne farkımız kaldı? Sadece alkış yetmez