Ana içeriğe atla

Medya Özgürlüğü İçin Asgari 10 Koşul...



CHP genel başkanı, bugün konuştu ve Erdoğan'ın iktidardan uzaklaştırıldığını doğruladı

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu, medyadaki baskının 12 Eylül'den bile daha ağır olduğunu belirterek "Bir ülkenin Hazine ve Maliye Bakanı görevinden istifa ettiği halde, bin 775 radyo ve televizyon kanalı, 27 saat Bakan'ın istifasını talimat alamadıkları için veremiyorlarsa... Orada oturup düşünmez lazım" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “Önce Cumhurbaşkanı ardından da İçişleri Bakanı, Canan Kaftancıoğlu hakkında terörist suçlamasında bulundu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi.

GÜNDEMİ BAŞKA YERE ÇEKMEK İSTİYOR’
"Boğaziçi Üniversitesindeki eylemlerin" de sorulduğu Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

"Erdoğan'ın gündemi çok farklı. Erdoğan'ın gündeminde Türkiye yok, fakir, fukara, işsiz, esnaf, çiftçi, sanayici yok. Çünkü Erdoğan halkın gündemini çalmak, kendi gündemini halka dayatmak istiyor. Böyle bir yapısı var. Neden? İşsizlik sorununu çözemiyor, esnafın sorununu, üretim sorununu çözemiyor. Bastırdılar 'faizi yükselt' diye, yükseltti. Kim bastırdı? Tefeciler bastırdı. Tefecilerin talebini yerine getiren kim? Erdoğan. Peki esnafın, çiftçinin, işsizin talebini yerine getirdi mi? Hayır. Gündemi başka bir yere çekmek istiyor. Boğaziçi'nde öğrenciler eylem yapmışlar, 'Efendim bunlar terörist.' Ne yaptı bu öğrenciler? Şiddet mi uyguladılar? Hayır, öğrencilerin ayağı kırıldı."

   Öğrencilerin müzikle eylem yaptığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Şunu sormak gerekir? Bu öğrenciler ne istiyorlar? Bunlar delikanlı, bizim evlatlarımız, çocuklarımız. Neden bu rektör atamasından rahatsızlar? Asıl devleti yöneten bir kişinin bu soruyu sorması lazım. Bu soruyu sormuyorsunuz, herkesi terörist ilan ediyorsunuz. Ne kadar güzel, herkes terörist, o pirüpak bir yerde duruyor. Çaresizlik buraya getirdi." ifadesini kullandı.


‘SİYASET KURUMUNUN DÜŞÜNMESİ LAZIM’

Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'de yaşanan olaylarla ilgili 'Biz, bu filmi 18 yıldır izliyoruz' dedi. Cumhuriyet mitingleri ve Gezi olaylarını hatırlattı 'Darbe çağrıları yapılmıştı' diye. Bezmialem Camisi ile ilgili söylemlerini tekrarladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu, "Bezmialem Camisi falan filan... Hayatımda bu kadar çok yalan söyleyen bir adam görmedim. Sen, o camide miydin? Kim vardı orada? İmam. İmam ne dedi? 'Böyle bir şey yoktur' dedi. Ben, imama mı inanacağım, o camide olmayan adama mı inanacağım?" diye yanıtladı.

Kabataş'ta meydana geldiği belirtilen olayın görüntülerinin hala gösterilmediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bunun kadar yalan söyleyen ikinci bir insan görmedim. Devlet yalanla yönetilmez, bilgiyle, birikimle, adaletle, liyakatle yönetilir. O üniversitede sadece öğrenciler mi? Hocalar da istemiyorlar onu. Oturup siyaset kurumunun düşünmesi lazım, 'Biz burada bir hata mı yaptık, eksikliğimiz mi oldu' diye. Ama siz düşünmüyorsunuz, herkesi 'terörist' ilan edip, oradan kurtuluyorsunuz. Bu, devlet yönetimi değildir. Ne oldu peki? Öğrencilerin hepsi serbest bırakıldı. Üniversitenin kapısına kelepçe taktınız, bu fotoğrafı bütün dünya gördü. Bunlar doğru değil."

‘HERKES GÖREVİNİ HUKUK İÇİNDE YAPACAK’

"Sayıştay raporunda, Ziraat Bankasının, vergi cenneti olarak bilinen British Virgin Adaları'nda kurulan bir şirkete 1,6 milyar dolarlık kredi verdiği ortaya çıktı. Rapora, Ziraat Bankasının yönetim kurulu üyelerine maaş dışında her 3 ayda bir ikramiye ödendiği ve üyelere tüm masrafları banka tarafından karşılanan kredi kartları verildiği, bu kredi kartlarının harcamasına yönelik bilginin paylaşılmadığı da yansıdı. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Milyonu aşkın üniversite mezunu var işsiz ama bu beyler, saray ve çevresi ve onların beslemeleri bir yerden değil, beş yerden maaş alıyorlar. En düşük maaşları aylık 50-60 bin lira. Arkadaş bir, iki, üç, dört maaş yetmiyor mu da beş yerden maaş alıyorsun? Devleti açıkça soyuyorlar. Hesabını vermeye gelince de vermiyorlar. Niye versinler ki? 'Şahsım devletinde' kimse hesap vermez ki zaten. Bu tabloyu değiştireceğiz, adaletli, liyakate dayalı bir devleti yeniden inşa etmek zorundayız hep beraber. Herkes görevini hukuk içinde, hukukun üstünlüğü içinde yapacak. Eğer bir devlet kaynak yaratıyorsa o kaynağın adaletle dağıtılması lazım."

"Arpalıklara" son vereceklerini, işsize, esnafa bakacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'de kimsenin kendisini sahipsiz hissetmemesini istedi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OECD Ülkeleri ve Türkiye’nin Sağlık Sistemleri, Sağlık Harcamaları ve Sağlık Göstergeleri Karşılaştırması

Koronavirüs salgınının merkezi haline gelen Batı ülkelerinin sağlık sistemleri bu krize ne kadar hazırlıklı? Çoğu ülkenin yeni tip koronavirüsün yol açtığı Covid-19 hastalığı ile mücadele yöntemi, sağlık sistemi kapasitelerini aşmayacak şekilde vakaları kontrol altına almak. Özellikle Çin'den sonra epideminin merkezi haline gelen Avrupa ülkeleri ve ABD, virüsle mücadele açısından sıkı sosyal mesafe önlemleri alarak vatandaşlarını evde kalmaları konusunda uyarıyor. İtalya, İspanya ve Fransa gibi kimi ülkeler çok daha katı uygulamalara giderek sokağa çıkmayı belirli şartlara ve koşullara bağladı. Böylece koronavirüsün riskli gruplara ulaşması engellenerek ülkelerin sağlık sistemlerinin kapasitelerinin aşılmaması hedefleniyor. Bilim dünyasının ve uzmanların 'eğriyi düzleştirin' çağrılarının nedeni de bu. Dünyanın sağlık sistemleri en verimli ülkeleri! Türkiye listede... Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) dev bir çalışma sonrası hazırladığı liste tartı

TÜİK Başkanlığı’na Emine Erdoğan’ın özel kalem müdürünün eşi atandı!!!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanlığı’na, Başkan Yardımcısı Muhammed Cahit Şirin vekaleten atandı. Şirin, Emine Erdoğan’ın özel kalem müdürü olan Elif Esen ile evli. TÜİK’ten yapılan duyuruya göre, Kurumun Başkan Vekili Yinal Yağan, Sümer Holding’e Genel Müdür olarak atanırken, Başkan Yardımcısı Muhammed Cahit Şirin ise TÜİK Başkanlığı’na vekaleten getirildi. Muhammet Cahit Şirin, KADEM’de yönetim kurulu üyesi olarak çalışan daha sonra Emine Erdoğan’ın özel kalem müdürü olan Elif Esen’le evli. Muhammet Cahit Şirin ve Elif Esen’in düğünlerinin şahitliğini Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan yapmıştı. MUHAMMED CAHİT ŞİRİN KİMDİR? 1984 yılında İstanbul’da doğan Muhammed Cahit Şirin; ilk, orta ve lise eğitimini Konya’da tamamladı. Şirin, Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra Ford, BP, Abbott gibi uluslararası firmalarda uzman ve yöneticilik pozisyonlarında görev yaptı. 2018 yılında Türkiye İstatistik Kurumu’nda göreve baslayan Muhammed Cahit

Sağlıkta şiddet yasa teklifinin görüşülmesi önerisi AKP-MHP oylarıyla reddedildi!!!!

Sağlıkta şiddet yasa teklifinin görüşülmesi önerisi AKP-MHP oylarıyla reddedildi CHP Milletvekili Ali Şeker'in, sağlıkta şiddeti önlemeye dair yasa teklifinin görüşülmesi teklifi, Meclisteki AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, sağlıkta şiddeti önlemeye dair yasanın bir an önce çıkarılması için  TBMM 'de görüşmelere başlanmasını istedi. Şeker’in bu önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda söz alan ve kürsüye doktor önlüğü ile çıkan Ali Şeker, "Vekil kimliğimle değil hekim kimliğimle konuşacağım. Sağlıkta şiddet yasası çıkana kadar da bu mikrofonda kalsın önlüğümüz” dedi. "SAĞLIKÇILARI ÜÇ GÜN ALKIŞLADIK AMA SONRA..." Milletvekili Ali Şeker, konuşmasında “Üç gün sağlıkçıları alkışladık ama sonrası üç nokta, boşluk. Eğer biz Meclis olarak bu sağlıkta şiddet yasasını çıkartmayacaksak ne farkımız kaldı? Sadece alkış yetmez